Cinsel Yolla bulaşan hastalıklar sizin de sorununuz.
Önlem alın!
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar yalnız ‘diğer’ insanların hastalığı değildir. Böyle düşünürsek, yakalanma ihtimalimiz daha da artar. Bu hastalıklar kadın ve erkekleri, doğacak çocuklarını ve yakın çevrelerini etkiler. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan uzak durmak için bu hastalıkların neler olduğunu, nasıl korunulacağını ve belirtilerini bilmek gereklidir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, kadınlara erkeklerden daha fazla etki yapar. Bu hastalıkların çoğu tedavi edilebilir. Tedavi edilmediklerinde ise, kısırlıktan ölüme dek pek çok olumsuz sonuca yol açabilirler. Anne karnındaki bebekler ya da yeni doğmuş çocuklar için de tehlike oluştururlar.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar nelerdir?
Sık görülen cinsel yolla bulaşan hastalıklar:
Gonore (Bel soğukluğu):
Erkeklerde sık ve yanmalı idrar yapma ve akıntı; kadınlarda akıntı, adet düzensizliği, sık ve yanmalı idrara çıkma belirtileriyle tanınır.
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların en sık rastlanılanıdır. Karın içi iltihaplarına, kısırlığa ve üreme organlarında apselere neden olur. Gebe kadında, doğum kanalından bebeğe bulaşabilir. Yeni doğan bebekte körlük, zatürree gibi hastalıklara yol açar. Hastalık bulaştıktan 2-3 hafta sonra belirtiler başlar. Tedavisi kolay bir hastalıktır.
Sifiliz (Frengi):
Bütün vücudu etkileyen bir hastalıktır. Erken fark edildiğinde tedavi edilebilir. Annede varsa bebeğe de geçebilir. Hastalığı yapan etkenin vücuda giriş yerinde şişkin ve ağrısız bir yara ile kendini belli eder. Tedavi edilmeyip ilerlerse,sinir sistemine zarar vererek körlüğe ya da sağırlığa yol açar. Kalp kasına zarar vererek kalp hastalıklarına neden olur. Vücudun çeşitli yerlerinde tümör oluşumuna ve ölüme neden olabilir.
Şankroid (Yumuşak Çıban):
Üreme organlarında ağrılı yaralarla kendini belli eder. Genellikle yaraya yakın kasıkta oluşan şişlikler zamanla büyür ve içindeki iltihap akar. Tedavisi kolaydır.
Klamidya:
Kadınlarda sarı köpüklü bir akıntı ile kendini belli eder. Erkeklerde yanmalı idrara çıkma ve sarı akıntı ile belli olur. Kadınlarda karın içinde yaygın iltihaplanmalara yol açar. Bu durum kısırlığa, üreme organlarında apselere neden olur. Gebe kadınlarda yüksek ateş, düşük ve ölü doğuma yol açar. Doğum sırasında bebek, annenin doğum kanalından mikrobu alabilir ve akciğerlerinde ya da gözlerinde iltihaplar oluşabilir. Tedavisi kolaydır.
Trichomonas:
Yeşil ve kötü kokulu bir akıntı ile belli olan bir hastalıktır. Kadında tüplerde iltihaplanmaya neden olarak geçici kısırlığa yol açabilir. Tedavisi kolaydır.
Herpes (Genital uçuk):
Üreme organlarında kaşıntılı ve ağrılı, uçuk şeklinde sivilceler görülür ve bunlar çok ağrılı yaralara dönüşür. Kendiliğinden iyileşir, ancak tekrarlar. Tedavisi zordur. İdrar yollarında hastalıklara, menenjite, kadınlarda rahim ağzı kanseri ve düşüklere neden olur. Bebek doğarken, doğum kanalından hastalığı alabilir. Gözleri, deriyi ve sinir sistemini etkiler, bebek ölümüne yol açabilir.
Üreme organı siğilleri ve deri kabarıklıkları:
Dış üreme organlarında, haznede, makat ve idrar kanalının dışa yakın kısımlarında görülen, ağrısız, karnı bahar görünümünde et kümeleri belirtisi taşır. Tedavisi mümkün, ancak zordur. Tedavisi edilmezse kümeler büyüyerek çevre organlara zarar verir. Doğum yolunu, idrar kanalını, makatı tıkayabilir. Doğum sırasında anneden bebeğe bulaşabilir ve bebeğin solunum yolunda siğiller oluşarak solunum sıkıntısına yol açabilir.
Hepatit–B:
Su ve besinlerle bulaşan sarılık tipleri olduğu gibi kan ürünleriyle ve cinsel temasla geçen sarılık türleri de vardır. Hepatit B bunlardan biridir. Karaciğerde büyüme ve hassaslık, idrar renginde koyulaşma ve sarılık, ateş, kusma gibi belirtileri vardır. Hastalığın salgın olduğu yerlerde aşı yapılabilir. Karaciğer iltihabı,siroz, karaciğerde kanser ve ölüme neden olabilir. Kesin tedavisi yoktur. Vücudu güçlendirici tedavi, hastalığın zararını azaltır.
HIV-AİDS:
Cinsel yolla bulaşan virüslerden biridir. HIV taşıyan kanla veya kana temas etmiş araçlar yoluyla da bir insandan diğerine geçebilir. Anneden bebeğe, hamilelik döneminde, doğum sırasında ya da sütle bulaşabilir. HIV vücuda girdikten 3 ay sonra ‘ELISA’ testi ile saptanır. İnsana bulaşan HIV virüsü bazen hiç hastalık yapmayabilir. Ancak virüsü taşıyanlar başkalarına bulaştırabilir.
HIV’in neden olduğu hastalığa AIDS denmektedir. AIDS, tedavisi olmayan bir hastalıktır. Vücudun mikroplara karşı korunma sistemini bozarak bütün vücudu etkiler ve başka hastalıkların oluşmasına neden olur. HIV vücuda girdikten 5-10 yıl sonra ortaya çıkabilir. Hastalığın çıkma belirtileri arasında sürekli halsizlik, nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, kilo kaybı, gece terlemeleri, cinsel organlarda uzun süreli yaralar ve tedavi ile geçmeyen mantarlar, zatürree sayılabilir. Vücudu güçlendiren tedavilerle hastanın yaşamı uzatılır.
HIV, virüsü taşıyan kişinin kullandığı klozet, bardak ya da çatıl, kaşık ile bulaşmaz. Virüs, tokalaşma, kucaklaşma, öpme ile bulaşmaz. Ancak ağız ağıza öpüşmede kanamaya yol açacak sert öpüşmeler, ağızdaki yaralar, diş fırçalanması sırasında diş etlerinin kanamış olması bulaşmaya neden olabilir.
HIV virüsü sivrisinek ya da böcekler vasıtası ile insanlara bulaşamaz. HIV virüsü, tükürük, gözyaşı, ter aksırık, öksürük, idrar ve dışkıyla bulaşmaz.
Bulaşma yolları
En sık görülen bulaşma yolu, korunmasız cinsel ilişkilerdir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunabilmek için,
Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunabilmek için, ne şekillerde bulaştıklarını ve güvenli cinselliğin ne olduğunu bilmek gerekir. Cinsel ilişki sırasında, erkeğin penisinin veya kadının salgısının (hazne sıvısının) diğer eşin ağzı, vajinası veya anüsüyle teması, bulaşmaya neden olabilir. Kucaklaşma, sarılıp yatma, öpüşme, masaj, elle okşama ve mastürbasyon güvenli yollardır. En güvenli yol vajinal (penis-hazne ilişkisi), anal (arkadan ilişki) ve oral (ağızla) cinsel ilişki sırasında kondom (prezervatif) kullanmaktır.
Penis vajina (hazne) ile temas ettiğinde, cinsel yolla bulaşan hastalıklar meniden vajina dokusuna veya vajina salgısından penisteki idrar deliğinin uç kısmına bulaşabilir. Vajinada veya peniste yara varsa, bulaşma kan ile vajina dokusuna veya penisteki idrar deliğinin uç kısmına olabilir.
Penisten akan sıvı veya meni ağızla temas ettiğinde, cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma ihtimali vardır. Ağızda kanama veya yara varsa, bulaşma ihtimali artar. Aynı şekilde ağız, vajina salgısı ile temas ettiğinde de bulaşma olabilir. Ayrıca ağzın, cinsel organlar ve anüs çevresindeki deri ile temasında parazitler bulaşabilir.
Anal (arkadan) cinsel ilişkide, cinsel yolla bulaşan hastalıklar meniden anüs dokusuna veya anüs dokusundaki kandan penisteki idrar deliğinin uç kısmına geçebilir.
Frengi, Hepatit B ve HIV için diğer bir bulaşma şekli , kan yoluyla bulaşmadır. Hasta kişiden kan nakli, hastayla aynı iğnenin veya aynı tıraş bıçağının kullanılması mikrobun bulaşmasına neden olur. İyi temizlenmemiş manikür-pedikür araçları, diş ve kadın doğum muayenesi araçları da bulaşmaya yol açar.
Korunma Yolları
Cinsel ilişki sırasında cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmayı sağlayacak tek yöntem kondom (prezervatif) kullanmaktır. Sperm öldürücü krem, köpük ve fitillerin (spermisitler) de bazı mikroplara karşı KISMEN koruyuculuğu vardır. Ancak bu maddeler tek başına korunmayı sağlamaz. Eğer spermisitler ve kondom birlikte kullanılırsa korunma oranı artar. Cinsel ilişkide bulunmamak da bir korunma yolu sayılır.
Frengi, Hepatit B ve HIV için, kanla bulaşma yoluna dikkat edilmeli ve gerek kuaför ve berber salonlarındaki araç gerecin, gerekse eczane ve sağlık kuruluşlarındaki hizmet amaçlı araç gerecin temizliğinden emin olunmalıdır. Özellikle üreme organlarında meydana gelen yara, bere, sivilce ya da kaşıntıyla oluşan tahrişlerin hemen tedavi edilmesi, bulaşma tehlikesini azaltır. Korunma yollarından bir diğeri, aşağıdaki belirtileri tanımak ve kişide ya da eşinde görüldüğü taktirde, derhal bir sağlık kuruluşun başvurmaktır. CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIĞI OLANLARIN EŞLERİNİN DE MUTLAKA TEDAVİ EDİLMESİ GEREKİR.
Belirtiler :
Erkeklerde ;
Sık idrara çıkma ve idrarda yanma, ağrı Penisten idrar sonrası veya sürekli akıntı Penis yüzeyinde ağrılı ülserler ve kasıklarda elle hissedilen sertlikler Kadınlarda;
İdrara çıkmada ağrı ve yanma, sık idrara çıkma Hazneden koyu renkli ve kötü kokulu akıntı Her iki cinste;
Cinsel birleş sırasında ya da cinsel organlarda sürekli ağrı Sık ölü doğumlar Üreme organlarında siğiller Üreme organlarında uçuğa benzer döküntüler, şiddetli ağrı Makat veya perine (bacakların arasında kalan ve üreme organlarını örten kas dokusu) bölgesinde apseler Düzenli aralıklarla tekrarlanan kanser taramaları (kadınlarda pap smear testi), erken teşhis için önemlidir.
Yine çok bulaşıcı olan ve ölüme yol açan Hepatit-B virüsüne karşı aşılanma önemlidir. Her iki cinste de akıntılara dikkat etmek ve görüldüğünde hekime başvurmak gerekir. Erkekte ve kadında koyu renkli ve kokulu akıntılar cinsel yolla bulaşan hastalıkların belirtisidir. Beyaz ve kaşıntılı akıntılar ya da sırf kaşıntı, mantarların belirtisidir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların bulaşma tehlikesi, eş sayısında artışla birlikte artar. Paralı cinsel ilişkiye girenler, korunmak için daima kondom (prezervatif) kullanmalı ve bulaşmaya yol açacak davranışlardan kaçınmalıdır. Dr. Cenk Kiper |
0 yorum:
Yorum Gönder